İlkbahar ile başlayan doğanın hareketliliği yaz ayıarılya birlikte farklı bir canlılığı da gün yüzüne çıkarıyor. Elbette sıcak havalarda serinlemek için yeşillikler arasına kendini atan canlılar da farklı bir yaşam etkileşimi içerisinde kendilerini av ya da avcı olarak bulabiliyorlar. Özellikle Mayıs sonu itibariyle beslenme / konak arayışı içerisine düşen keneler de bu zaman dilimi içerisinde kendilerinden sıklıkla söz ettirmeye başlıyorlar. Peki, ne yapmamız, yeşil bir alanda hareket ederken nelere dikkat etmemiz gerekiyor?
Kene Nedir?
Keneler (Ixodida takımında), örümceğimsiler (Arachnida) sınıfının akarlar (Acarina) alt sınıfından eklem bacaklı monotipik takımı ve onun üst familyasıdır1. Kenelerin bacaklarının uçlarında çengeller ve vantuzlar vardır. Vücutları tek parça halindedir. Bu sayede deriye kolaylıkla yapışırlar ve konaklarından hortumlarıyla başta memeliler ve kuşlar olmak üzere tüm omurgalı canlılardan kan emerek beslenirler2. Kan emici ektoparazitler olan keneler uçamazlar, zıplayamazlar. Ancak, bulundukları otların / ağaçların yakınından / altlarından geçen hayvanların üzerine düşüp derisine tutunurlar. Beslenme sürecinde emdikleri kan ile itice şiştikten sonra kendilerini yere atarak konaklarından uzaklaşırlar. Keneler kan emmeden önce tükürüklerinde bulunan proteolitik enzimler ile kan emecekleri bölgedeki dokuyu sindirir ve likefiye ederler. İnsan ve hayvan hastalıklarının taşınmasında ciddi rol oynayan keneler Dünya’nın pek çok bölgesinde görülmektedirler.
Keneler Nasıl Avlanır?
Keneler konaklarını titreşimler, ısı ve karbondioksit salınımı ile belirleyebilirler. Gelişme evrelerini tamamlamak amacıyla konak değiştiren keneler (özellikle Ixodidae) yeni bir konak bulmak için pusuya yatma ve ava çıkma gibi yollar izlerler. Pusuya yatan keneler ağaçlar ve otlara arka ayakları ile tutunurlar ve öndeki ayakları ile konağa tutunmak veya konağın üzerine düşmek için beklerler. Bazı keneler ise konak bulmak amacıyla hareket ederler. Kene ısırığına en sık Haziran, Temmuz ve Ağustos aylarında, çoğunlukla kırsal kesimde hayvanlarla temas halinde olan ve tarlalarda çalışanlarda rastlanır. Kenelere en çok ayaklar, kol ve sırt bölgesinde rastlanır. Daha az oranlarda olmak üzere baş-boyun, kulak kepçesi, gözkapağı ve göğüs lokalizasyonlarında da kene(ler) görülebilir.
Keneler Nasıl Kan Emer?
Bir kene larva, nimf ve ergin dönemi boyunca bir konaktan mutlaka kan emmek zorudadır. Keneler, gelişme evrelerine göre konak üzerinde farklı bölgeleri tercih ederler. Örneğin, larvalar derinin daha ince olduğu bölgeleri (örneğin iç kulak derisi) tercih ederken, ergin keneler vücudun diğer kısımlarında bulunabilirler. Uygun bölgenin bulunmasının ardından keneler keliserleri ile deriyi parçalamaya başlarlar. Bu süre boyunca analjezik özellik gösteren tükürükleri ile birlikte deriyi açar ve hipostomunu deriden içeri sokarlar. Hipostom üzerindeki dişçikler sayesinde keneler konakları üzerinde uzun bir süre kalabilir ve kan emmeye devam edebilirler.
Keneler Nasıl Ürerler?
Keneler eşeyli ürerler ve çiftleşmeleri kan emme sırasında konak üzerinde gerçekleşir. Çiftleşmeden sonra çoğu durumda erkek kene konağı terk eder ve ölür. Dişi kene ise tamamen doyuncaya kadar kan emmeye devam eder, doyduktan sonra uygun bir yerde konağını terk eder ve korunaklı bir alanda ( taş, toprak ve merada yaprakların altına, toplu ve birbirine yapışık şekilde) yumurtlar. Yaz kenesigiller yumurtladıktan sonra ölürler ancak Kış kenesigiller ölmezler.
Kenenin Çıkarılması
Konağa tutunmuş ve hipostomunu deriden içeri sokmuş bir keneyi bilinçsizce sökmeye çalışmak hastalık riskini artıran oldukça tehlikeli bir durumdur. Çünkü, çıkarılmaya çalışılan kene bu süreçte midesinde bulunan, farklı konaklardan sağladığı, mikrop ve bakterilerle dolu kanı kusar. Bu kusma sonucunda Q ateşi, Kırım-Kongo kanamalı ateşi (KKKA), Lyme hastalığı, tularemi, keneyle bulaşan ensefalit, babezyoz, Kayalık Dağlar benekli ateşi, tifüs ve dönek ateş gibi pek çok ciddi hastalık konağa bulaşabilir3. Kırım-Kongo kanamalı ateşi (KKKA) Bunyaviridae ailesinden Nairovirus cinsi içinde tanımlanan virusun etken olduğu, %5-30 mortalite ile seyreden ölümcül bir hastalıktır4. Yapılan araştırmalarda, günümüzde yaklaşık 850 kene türünün bulunduğu, bunlardan 30 kadarının KKKA’nın insanlara bulaşmasında rol oynadığı ve bunlar arasında da Hyalomma marginatum marginatum, H. anatolicum ve H. marginatum rufipes’in hastalığın taşınmasında en etkili türler olduğu bildirilmiştir.
Bir kene konaktan cımbız, pens veya naylon ip yardımıyla, deriye yakın kısımdaki başından sıkıca tutularak ve dik bir şekilde, çivi çıkarır gibi çekilerek dikkatli bir şekilde uzaklaştırılmalıdır. Mümkünse kusma ihtimaline karşın eldiven giyilmesi gerekir. Keneler konak üzerinde bir ya da birden fazla bulunabilirler ve farklı boyutlarda olabilecekleri için saçlı deri, kulak ve genital bölge dahil olmak üzere tüm vücut bölgeleri kontrol edilmelidir.
Alkol ve/ya zeytinyağı dökmek, sigara basmak, el ile çekmeye çalışmak kenenin kusmasına neden olabileceği için oldukça tehlikelidir. Yazının giriş bölümünde de bahsi geçen olayda, yöre sakinleri genel olarak bu tür öneriler iletmişlerse de pens ile dikkatli bir şekilde kenenin konaktan ayrılması sağlanmıştır.
Kusma gerçekleşmesi durumunda, vakit kaybetmeden bir salık kuruluşuna ulaşılması ve gerekli kontrollerin yapılması gerekir. Muayene sürecinde kenenin görüldüğü yer, zaman ve kenenin görüntüsüne dair bilgiler mümkün olduğu kadar net bir şekilde paylaşılmalıdır. Ayrıca, kusma sonrasında söz konusu olabilecek ateş, halsizlik, karın ağrısı, baş ağrısı, bulantı ve kusma, ishal, yaygın vücut ağrısı, diş eti ve burun kanaması gibi kanama bulguları da iletilmelidir. Sağlık kontrolünün ardından, semptom gelişmeyen olgular her üç günde bir (on gün tamamlanıncaya kadar) kontrollere çağrılıp fizik muayene ve laboratuvar sonuçları açısından tekrar değerlendirilebilirler. Bu bulgulardan bir ya da bir kaçının görülmesi durumunda vakit kaybetmeden acil servise başvurulması gerekir.
İklim Değişikliğinin Kene Popülasyonuna Etkisi
İklim değişikliği sebebiyle yıllar içerisinde kene popülasyonu ve buna bağlı olarak da kene ısırığına dair şikayetlerde de artış gözlenmektedir. Bu şikayetler özellikle ilkbahar ve yaz aylarında yoğunluk göstermektedir. Ülkemizde yapılan araştırmalar neticesinde kene popülasyonunun ve şikayetlerin mevsimsel özellik gösterdiği, sıcaklığa paralel olarak arttığı bildirilmektedir.
Kenelerden Nasıl Korunulur?
Kenelerin uçma ve sıçrama yetenekleri olmadığından, konak bulmak amacıyla pusuda yatma ve avlanma gibi yöntemleri kullandıklarından, titreşim, ısı ve karbondioksit ile avlarını belirtlediklerinden bahsetmiştim. Bu bilgiler doğrultusunda kenelerden korunmak için şu konulara dikkat edilebilir:
- Açık renkli giysiler giyilebilir,
- Keneler için uygun alanlardan mümkün olduğu kadar uzak durulabilir, bu tür alanlarda mümkünse korunaklı giysiler (pantolon, uzun kollu giysiler, kapalı ayakkabılar, şapka vb.) tercih edilebilir ve pantolon paçaları çorap ile kapatılabilir,
- Böcek kovucu ilaçlar kullanılabilir,
- Vücut, (koltuk altı, kulak içi ve çevresi, göbek deliğinin içi, dizlerin arkası baz ve kıllı bölgelerin içi ve çevresi, bacak arası, bel bölgesi) kene yönünden sık sık kontrol edilebilir.
Bu önlemlere karşın keneye rastlanmışsa öncelikli olarak en yakın sağlık kuruluşuna gidilmelidir. Aksi durumda kene uygun bir araç ile (kene kaşığı, pens, cımbız vb.) kenenin deriye yapıştığı noktadan dikey bir şekilde çıkarılmadır. Ardından, eller su ve sabunla yıkanmalı, kenenin ısırdığı bölge iyot çözeltisi gibi antiseptikle, alkolle veya deterjanlı su ile temizlenmelidir. Kene tarafından ısırılan kişiler 10 güne kadar ani başlayan ateş, baş ağrısı, yoğun halsizlik, bulantı, kusma gibi semptomlara dikkat etmeli, bu tür durumlarla karşılaşılması durumunda hızlı bir şekilde en yakın sağlık kuruluşuna ulaşılmalıdır.
Ayrıca, konaktan sökülen kene kesinlikle öldürülmemeli ve/ya patlatılmamalıdır. Kene şikayetlerinin artış gösterdiği yerler ilgili birimlere bildirilmeli, bu bölge, bu bölgede beslenen hayvanlar özellikle kontrolden geçirilmelidir.
Kişisel Deneyimlerim
2016 yılında, Polonezköy gezisinin ardından, ilk kene ısırığını / sokmasını ufak bir kaşıntı ile fark ettim. Aslında, ısırık çok doğru bir tabir değil. Genel olarak, kene kafasını kan emdiği noktaya doğru gömer ve bu şekilde tutunur. Sağ ayak bileğimdeki kene yetişkin boyuttaydı ve geç fark etmiş olmam sebebiyle kafasını oldukça derine sokmuştu. O dönemde kene ve Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) de basında oldukça sık yer bulduğu için doğruca hastaneye giderek kenenin alınmasını sağladık. Hastanede kenenin alınmasının ardından yapılan tetkiklerde negatif çıkınca (KKKA virüs kontrolü) güne devam ettik. Aradan geçen bir kaç saatin ardından, herhangi bir kaşıntı olmaksızın, sadece kontrolle sol bacağın arka baldır (calf) bölgesinde oldukça küçük boyutta bir başka kenenin daha olduğunu gördüm ve tekrar hastane yolunu tuttuk. Kenenin alınması ve tetkiklerle birlikte başka bir kenenin daha olmadığından emin olduk. Sonraki her yürüyüşte mümkün olduğu kadar dikkatli olmamı sağlayacak bir kaç deneyimin ardından, geçen 3 yılda hiçbir benzer olay yaşamadım. Ta ki, 2019 yılının Mayıs ayına kadar. Assos Ören Yeri ziyaretinde tekrar bir yetişkin kene vakasıyla karşılaşana kadar. Bu defa erken fark etmiş olmam ve kenenin de daha derine girememiş olması sebebiyle hızlı davranarak bulunduğum yerdeki sağlık kuruluşunu aradım. Ancak, yakın bir noktada kuruluş olmaması ve köyün oldukça küçük olması sebebiyle keneyi kendim çekmeye karar verdim. Altını çizmem gereken konu, kenenin daha derine inememiş olması! Cımbız veya muadili bir araç ile bu işlemi gerçekleştirebilirdim. Ancak, yanımda bulundurduğum ilk yardım çantası da dahil olmak üzere, cımbız bulmak da bir mesele haline geldi. Geçen sürenin ardından, bir diğer ilk yardım çantasından çıkan pens ile keneyi bulunduğu yerden yavaşça çıkardım. Bu sürece dair daha pek çok detay verilebilir elbette. Ancak, bu detaylar genel olarak basın tarafından aktarılan ve çoğu zaman panik oluşturan, herhangi bir yol/yordam göstermeyen anlatımlar olmaktalar. Bu sebeple, temel de olsa edindiğim bilgileri aktarmak istedim.
Kaynakça
- Kene, @Wikipedia
- Kene Isırması Nedeniyle Başvuran Olguların Epidemiyolojik, Klinik ve Laboratuvar Bulgularının İrdelenmesi, Mehmet Uluğ, Özel Ümit Hastanesi, İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Kliniği, Eskişehir, Türkiye
- Keneler ve CCHF, Doç.Dr. Zati Vatansever
- Gazyağcı AN, Aydenizöz M. Ticks and transmission of some important diseases by ticks. Türk Parazitol Derg. 2010; 34(2): 131-6.
- Gündüz A, Türedi S, Aydın M, Eroğlu O, Topbaş M. Kene ısırması.
TSK Koruyucu Hekimlik Bülteni. 2008; 7(2): 173-8. - Kırım-Kongo kanamalı ateşi, @Wikipedia
- Türkiye ve Orta Asya kene türleri listesi, @Wikipedia
- Ixodes scapularis: The Black-legged Tick (a.k.a. The Deer Tick)
- Anatomy of the Adult Female Deer Tick