Çocukluğumun en büyük eğlencesiydi yürümek ve bisiklete binmek. Yürümeye dair düşüncelerimi pek çok kez paylaştım, sıra geldi bisiklete. İlk BMX ile bisiklet kullanmaya başlamış, sonrasında Bianchi road bike ile devam etmiştim. Lisans ve iş hayatının sınırlandırıcı sürecinde bir nebze olsun kiralık bisikletlerle idare etmek durumunda kalmıştım. EcoDiurnal sürecinde nihayet Brompton‘ın zamanı da gelip çattı. Basit yaşama dair yayınlayacağım yazıda yine bisiklet konusuna değineceğim, şimdilik bu yazıyı marka bağlamında ilerletelim. Bu arada, Brompton fotoğrafları için oluşturduğum albümü inceleyebilir ve katkı sağlayabilirsiniz.
Brompton Katlanır Bisiklet
Brompton katlanır bisiklet hikayesi 1975 yılında Andrew Ritchie’nin South Kensington’daki dairesinde başlamakta. Fikir, tasarım ve uygulama aşamalarının bugün hala Londra’da devam ettiği Brompton yılda 45.000 üzerinde üretim kapasitesiyle İngiltere’nin en büyük bisiklet üreticisi konumunda.
Biz dürüstlük ve doğruluk satıyoruz. Katlanır bisikleti oluşturan 1.200 parçanın kalitesini artırmak için durmaksızın çalışıyoruz çünkü bisikletlerimiz ve müşterilerimiz konusunda saplantılıyız. William Butler Adams, Brompton Bicycle Limited
Hareket alanının daha geniş ve özgür bir şekilde değerlendirilebilmesi esası üzerine hareket eden Brompton geçen onca zamana rağmen hala bu amacını koruyor. Tek bir cümle ile özetlemek gerekirse, Brompton bisiklet, insanların yaşadıkları alanlarda daha keyifli bir şekilde gezebilme ihtiyacı hissettikleri anlara odaklanıyor. Hepimizin günlük koşturmaca içerisinde sıklıkla yaşadığı sorunları düşünelim. Trafik, kalabalık, toplu ulaşımdaki aksaklıklar, yoğunluklar, aktarmalar, gecikmeler… İşte bu sorunlar Brompton katlanır bisiklet kullanımı için de bir fırsat niteliği taşıyor. Nedenlerine ve nasıllarına yazının ilerleyen noktalarına ayrıca değineceğim. Öncesinde, İstanbul merkezinde bir ekleme yapmak istiyorum.
Taksiler, servisler, otobüsler, motorsikletler, yayalar ve diğer bisikletliler… İstanbul’da bisikletle ulaşım sağlayan birinin bir kaç saatine tanık olmak ister misin?
İstanbul’da, tüm otobüslerde ve metrobüslerde gün içerisinde 10.00 – 16.00 ve akşam 22.00-06.00 saatleri arasında bisikletle seyahat etmek mümkün. Ancak sabah işe giderken ve dönerken maalesef toplu ulaşım araçlarını kullanabilmeniz mümkün değil ya da bisiklet aparatı olan araçları tercih etmeniz gerekmekte. Bu aparatlı otobüslerin de bisiklet kapasitesinin maksimum iki bisiklet olduğunu bilmelisiniz 1. Fakat, katlanır bisikletler için herhangi bir kısıtlama bulunmamakta. Bebek arabasından daha az yer kaplayan bu bisikletlerle aksi belirtilmediği sürece her ulaşım aracına ve neredeyse her mekana rahatlıkla girip çıkabilirsiniz. Brompton kullanma sürecine dair paylaştığım fotoğraflar için @agopheronthetwowheeler instagram hesabına göz atabilirsiniz.
Brompton Süreci
1975
Andrew Ritchie, katlanır bisiklete dair ilk tasarımlara başlar.
1977
Andrew Ritchie, 10 arkadaşından topladığı yaklaşık £1000 ile ilk prototipi yaparak gerçeğe dönüştürür. İlk Brompton bisikletler oldukça inceliksiz olsalar da kolaylıkla katlanabilmekte ve küçük bir pakete sığabilmektedirler. Bu sayede katlanır bisikletler için önemli bir eşik Brompton için Andrew Ritchie ve arkadaşları sayesinde kat edilmiş olur.
1981
Düşük hacimli, özel amaçlı üretimlere başlanır. 1982 yılında kesilen 229. faturada yer alan ve ilk modellerden biri olan mark 1‘in satış ücreti 239 sterlin olarak belirlenmiştir.
İlk üretim modellerinden 50 kadarı bankalar ve bisiklet şirketlerinden destek alınamadığı için sermaye oluşturabilmek adına satılır.
1987
Londra, Olympia’da düzenlenen Cyclex etkinliğinde en iyi ürün ödülüne layık görülür.
1988
Tam zamanlı üretim Batı Londra’da yer alan Brentford’da, demiryolu kemerlerindeki ilk fabrika ile başlar. Mark 2 buradaki sürecin meyvesi olarak ortaya çıkacaktır.
1993
Artan talep ve genişleyen üretim alanı nedeniyle üretim Bollo Lane’a bir kaç kilometre uzağa taşındı. 5 yıl boyunca üretim faaliyetini burada sürdüren Brompton, artan global talebe daha etkin cevap verebilmek adına 18 yıl boyunca Brompton’a ev sahipliği yapacak olan Brentford’a geçer.
1995
Brompton, Kraliçe’nin İhracat Başarı Ödülü’ne (Queen’s Award for Export Achievement) layık görülür.
2003
Brompton ile ilk uzun yolculuk (Güney Kutbu) gerçekleştirilir.
2006
Barcelona’da ilk Brompton Dünya Şampiyonası gerçekleştirilir.
2011
İlk Brompton Junction mağazası Japonya’nın Kobe şehrinde, ilk kiralama istasyonu ise Guildford, İngiltere’de açılır.
2016
2016 yılın sonunda şirket Greenford’daki yeni tesisine geçer. Şimdiki üretim yerinin büyük bir kısmı üretim süreci için ayrılmıştır. Ar-Ge, satış sonrası destek ve parça üretimlerinin de gerçekleştiği yeni tesisteki üretim alanı üretim, boya ve son montaj bölümlerini barındırır.
Bugün
OBE ödüllü Will Butler Adams‘ün yönetiminde pek çok ülkede Brompton Junction mağazası açılmış, Brompton katlanır bisikletler bisiklet tutkunları için özel bir anlam kazanmıştır. Dünyada sayısı 100 milyonu geçen, yüzbinden fazlasını ise Londra sokaklarında her gün görebileceğiniz Brompton aynı zamanda fiyatlarını da standart şekilde sunuyor.
Bisikletin bileşenlerinin %80’i Brompton için tasarlanıyor ve üretiliyor. Brompton’ı bu kadar özel kılan etkenin, ilk tasarımdan günümüze bisikletlerin değişimi göz önünde bulundurulduğunda tasarım karakterini koruyarak yenilikleri adapte edebiliyor olmaları olduğu söylenebilir; sade, pratik ve güçlü. Ek olarak, aynı model ve özelliklerin bir de elektrikli versiyonu bulunuyor. Formula 1 takımı Williams ile 4 yıllık bir çalışmanın sonudunda ortaya çıkan çekiş sistemi sayesinde 80 km kadar bir menzile ulaşılabiliyor. 300W enerji üreten 2,2kg’lık bataryanın Brompton bagaj kitiyle entegre olması, kolaylıkla takılıp sökülebilmesi bisikletin fonksiyonelliğinden hiçbir şey eksilmemesini mümkün kılıyor.
Londra fabrikasında yetenekli ustalar tarafından elle lehimlenen her katlanır bisiklet aynı zamanda ustasının imzasını da üzerinde taşır. Londra’nın simgelerinden biri haline gelen Brompton bisikletler aynı zamanda sahip oldukları imza ve üretim numarası ile benzersizlik kazanır. Bu üretim numarası sayesinde çalınma durumunda da sistem üzerinden bilgilendirmede bulunabilmektesiniz.
Fonksiyonellik
Katlandığında 58.5 cm yükseklik ve 56.5 cm genişlik ile kolaylıkla taşınabilen bir boyuta indirgenebilen Brampton bisikletin ön takım, tekerler, sele, kadro ve pedalların bir araya gelmiş hali ise 27 cm. Bu sayede kolaylıkla toplu taşıma araçlarında kullanılabilmekte ve herhangi bir köşede çok fazla yer işgal etmeden tutulabilmekte. Hızlı bir şekilde katlanan (ortalama 10 saniye gibi bir sürede katlayabilirsiniz) bisikletin bagaj bölümünde yer alan tekerler sayesinde direksiyon ve koltuktan sürerek hareket etmeniz de mümkün. Bunlar aynı zamanda Brompton’ı diğer katlanır bisikletlerden ayıran fonksiyonel özellikleri.
İlk kullanım sürecinde firen ve vites konumu, küçük teker (16″) ve yüksek, yüksek sele direği ve yüksek gidon sapını garipseyebiliyorsunuz. Ancak kısa alışma sürecinin ardından az önce bahsettiğim konular bir avantaj haline geliyor. Sürüş pozisyonu bisikletin çevikliği ile birleştiğinde ortaya çıkan manevra kabiliyetinin sizi şaşırtacağından emin olabilirsiniz.
Çelik iskelet, delinmeye dirençli lastikler, el yapımı üretimin sürecinin sağladığı kalite, 1976 yılından bu yana süregelen deneyim ve basitlik bir araya geldiğinde sadece spor amaçlı kullanılabilecek bir bisikletten sürekli yanınızda taşıyabileceğiniz bir ulaşım aracına sahip olmuş oluyorusunuz. Diğer katlanır bisikletlerle ilgili görüşlerimi de yeri geldiğinde paylaşacağım elbette.
Unutmadan, Brompton 2016 yılı itibariyle Türkiye’de Accell Bisiklet bünyesinde temsil ediliyor.
En temel halinde 10.3 kg (Frame: Çelik, Gidon: S Type, Gears: 1 Speed) ağırlığında olan Brompton katlanır bisiklet SuperLight ön çatal ve arka üçgen (Çelik/Titanyum) değişimiyle toplam ağırlık 9.6 kg‘a kadar indirilebilmekte. Unutmadan, gidon ve bazı diğer parçalarda da alüminyum tercih edilmekte.
Son Olarak
İlk aşamada marka adının ardında yatan bakış açısı ve ürün nazarındaki bilgileri paylaşmak istedim. Brompton katlanır bisiklete ait parçalar ve aksesuarlarla ilgili ayrı yazılar yayınlayacağım. Bir çok farklı bisiklet marka ve modeli kullanmış biri olarak Brompton’ın benim için ayrı bir yeri olduğunu söylemeliyim. Özellikle sürekli yanımda bulundurabiliyor olmam benim için en büyük avantaj. Diğer yandan genel olarak olumlu bir izlenimle yazıyı yayınladığım düşünülmesin, elbette bolca eleştirim de mevcut, dediğim gibi ayrı yazılarla uzun uzun katlanır bisiklet, kent içerisinde bisiklet kullanımı ve aksesuarlara değineceğim. Hedeflediğim hareket özgürlüğü içerisinde bolca deneme-yanılma mevcut.