Kitap

Kitap: Tarih-i Ebu’l-Feth (Tursun Bey)

Yayın tarihi: Kelime sayısı: 1217

İstanbul’un su yolları, bentleri ve kemerleri ile ilgili okumalar esnasında denk geldiğim, fetih ve sonrasındaki süreci dair fikirler yürütebilmek amacıyla okumaya başladığım Tarih-i Ebu’l-Feth (Fatih’in Tarihi) kitabından ve kısaca Tursun Bey‘den (Tursind / Tur-i Sina / Tumisa Bey) bahsetmek istiyorum. Benim için bu kitabı özel kılan durum ise İstanbul’un Ara Sokakları‘nda değindiğim Osmanlı Milleti ve Osmanlılık başlığına istinaden pek çok örneğe sahip olması ve İstanbul’a dair aktardığı detaylar.

Karia Yolu - Datça Yarımadası

Tarih-i Ebu’l-Feth (Fatih’in Tarihi)

Tarih-i Ebu’l-Feth (Fatih’in Tarihi)

Okuduğum kitabın yayınevi İlgi Kültür Sanat Yayınları, 2014 tarihli bir basım. Kitabın ana adı özgün başlığına istinaden Fatih’in Tarihi olarak geçmekte. Kitabın tanıtım metni ise şöyle:

Günümüzde tarihsel malzeme, sinema ve edebiyat eserlerinde sürekli olarak kullanılmakta.

Tabi ki bu durumda yapılacak en büyük iş, birinci elden tarihi kaynakları okurla buluşturmak. İstanbul’u fethederek bir çağı kapatan ve yeni bir çağı açan kudretli padişah Fatih Sultan Mehmed’in hayatını, yıllarca onun en yakınında bulunan Tursun Bey’in kaleminden okumak, şüphesiz dönemin gerçekleri ve Fatih Sultan Mehmed’in şahsiyetiyle ilgili kritik bilgiler verecektir. O’na, “Ya İstanbul beni alır ya da ben İstanbul’u” dedirten kararlılık ve azmi, gemileri karadan yürütmeyi düşündürecek stratejik zeka ve kabiliyetlerini, bu eserde okuyacaksınız. Şiirde zirveyi yakalayan Osmanlı edebiyatçılarının düzyazıda da bir o kadar başarılı olduğunun bir kanıtı olan bu eser, tüm edebiyat otoriteleri tarafından Osmanlı nesrinin şaheseri olarak kabul ediliyor.

Temennimiz, tarihsel olay ve kişileri film ve romanlarına katan sanat ve kültür adamlarınızın, Tursun Bey’in Tarihi gibi hem edebi hem de tarihi açıdan tartışılmaz kalitede olan bir eseri kaynak olarak baz almalarıdır.

Tursun Bey Kimdir?

Öncelikle kitabın yazarından kısaca bahsetmek istiyorum. Esas adı Tumisa Bey‘dir, lakin Tursun Bey mahlası ile yazılarına atıf yapılmaktadır. Tursun Bey‘in defterdarlık gibi devlet görevlerinde bulunmasına karşın hakkında detaylıca bir bilgi bulmak güçtür.

(…) Bu satıların yazarı, fakirlerin en zayıfı Tursind ki yaygın olarak bilinen yanlış üzere Tursun Bey lakabıyla meşhudur. Benim gençliğim, Sultan Ebul Feth Muhammed Gazi’nin saltanat yıllarıydı. (Allah onun iyiliklerini çoğaltsın ve bütün alemde daim etsin.)Tarih-i Ebu’l-Feth, s.10

Eserlerinden hayatına dair aktardığı bilgiler derlenecek olursa, kendisi tımar sahibidir. Aktardığı kadarıyla Bursa Beyi Hacı Ali Bey amcasıdır. Yine eserlerinde Bursa hakkında sarf ettiği sözler ve Osmanlı hanedanına gösterdiği hayranlık göze çarpar. Bu sebeple atalarının Bursa veya civar şehirlerden olduğu düşünülebilir. Arapça ve Farsça bilen Tursun Bey kitaplarında da sıklıkla bu dillerden cümleler aktarır.

Tursun Bey’in Fatih Sultan Mehmed tarafından da bildiği, İstanbul’un fethi sürecinde padişahın yanında bulunduğu ve Ayasofya’ya girişinde padişaha eşlik ettiği aktarılmaktadır. Fetih sonrasında ise tımarı bırakıp amacısının himayesine geçmiştir. Fetih ile birlikte İstanbul’un çevre illerinden göç eden insanları yerleştirme ve şehirdeki ev ile dükkanların kaydını yapma görevi amcasına verilmiştir. Fakat Bursa Beyliği de amcasına vazife olduğundan görev bir süre sonra Fatih Sultan Mehmed tarafından Tursun Bey’e havale edilmiştir. Görevinde oldukça başarılı olması sebebiyle oldukça etkili bir şahsiyet haline gelmiştir. Belgrad kuşatmasına tarih yazıcısı (vak’anüvis) olarak katılmış, baka pek çok askeri seferde de yer almıştır.

İstanbul

Kitaplarından edinilen bilgilere göre divan katipliğine tayin olan Tursun Bey daha sonra Anadolu defterdarlığına ve bir müddet sonra da bulunduğu mesleğin en üst makamı olan Anadolu defterdarlığı kethüdalığına (Yeniçeri ocağının büyük rütbeli subaylarından birinin unvanı) getirilir. Bu görevi Sultan II. Bayezid devrinin ilk yılları da dahil uzunca bir müddet sürdürmüştür.

Tursun Bey’in ölüm tarihi ve ölüm sebebi bilinmemektedir. Tahmini olarak ise (maliyeciler tarafından oluşturulan defterlerde adının geçmesine istinaden) 1499-1508 yılları arasında vefat ettiği düşünülmektedir.

Tarih-i Ebu’l-Feth (Fatih’in Tarihi)

Tursun Bey tarafından kaleme alınan Tarih-i Ebu’l-Feth (Fatih’in Tarihi) kitap padişaha övgü ile başlayıp kurulan kaleler, gerçekleştirilen seferler, fetihler, meseleler, çeşitli devlet meseleleri ile devam etmektedir. Kitapta ilgimi çeken önemli meseleler yazının da başında belirttiğim padişaha karşı olan hayranlık, su kanallarının inşaası, İstanbul‘a ve İstanbul’un fethedilmesine dair anlatılar oldu. Bu konuların yanı sıra elbette kitapta daha pek çok ilginç konu mevcut.

Örneğin, Tarih-i Ebu’l-Feth kitabında padişahların üstün özelliklerini Sultan yeryüzünde Allah’ın gölgesidir sözleriyle açıklar ve sonrasında Hace Nasiruddin Tusi’nin Ahlak-ı Nasıri adlı kitabına referans göstererek insan nefsinin üç çeşidini (nefs-i meleki, kuvve-i gazabi, nefs-i behimi) padişaha (Sultan Bayezid’e hitaben) övgülerle açıklar.

İstanbul Boğazı kayaking etkinliğinde zihnimden Tarih-i Ebu’l-Feth kitabının Boğazkesen Hisarının Bina Ediliş Sebebi (s.29) başlığındaki şu sözleri geçmiştir.

Boğaz denilen bu mevkinin güzelliğini ancak görenler bilir. Görmeyenler bilmeli ki onun güzelliği ile insanın kalbine ferahlık gelir. Mesela feyiz ve bolluk veren Hazret-i Allah’ın kudretiyle Karadeniz dalgalarının vurmasından bir dağ yarılıp denizden, Nil’den güçlü Tuna’dan ziyade bir nehir ayrılır. Yer yer genişleyip, daralarak şiddetle akar.

Bu nehir ta İstanbul’un yapıldığı yerden, Gelibolu’ya kadar olan yerde geniş ve derin bir derya olur -ki nice imar edilmiş köyleri olan adaları vardır- Gelibolu’dan aşağıya yine kısılıp ırmak olup akar. Böylece başlangıcından yaklaşık üçyüz altmış mil gittikten sonra yayılıp büyük bir deniz olur, biz buraya Akdeniz deriz. Ve bu denizin Şark tarafı Anadolu memleketidir ve batı tarafı Rumeli diyarıdır ki, Osmanlı kılıcı ile fetholunmuştur. Putlarla dolu mabedleri İslam aleminin mescidi yapılmıştır.

İstanbul

Kitaba dair alıntılara ilgili başlıklar altında yer vereceğim. Tarih-i Ebu’l-Feth kitabını fethin zemininin oluşması, fetih ve sonrasındaki genişleme dönemini anlamak adına kesinlikle okumanızı tavsiye ederim. Kitap ve yazara dair ayrıca Muş Alparslan Üniversitesi Tarih Araştırmaları Topluluğu Dergisi’nde Ceylan Oktay imzasıyla yayınlanan Tursun Bey “Tarih-i Ebu’l Feth Sultan Mehmet Han” (Doğu Batı Ekseni, Mart 2017, Cilt 1, Sayı 2) ve Türkiye Araştırmalar Merkezi, Bilim ve Sanat Vakfı tarafından Tarih Okumaları: Kendi Metinleriyle Osmanlı Tarihi (Mart 2002 – Aralık 2004) yayınında yer alan Fatih Ermiş‘in Tursun Bey, Tarih-i Ebu’l-Feth başlıklı yazıları da okumanızı öneririm.

Hey! Bir dakika!

Yeni içeriklerden haberdar olmak ister misin?


Kayıt Ol!

Etiketler

Yorumlar

Yazıyla ilgili düzenleme gönder!