Kahvenin benim için özel bir yere sahip olduğundan kimi yazılarda bahsetmiştim. Diğer yandan sürekli yanımda bulundurduğum aeropress mola vermek ve/ya yeni sohbetler başlatmak adına oldukça ideal bir çözüm. Sigmund Freud ise artısıyla eksisiyle benim için ayrı bir değer. Freud’un kahve ve puro tutkusuna da aşina olduğunuzu varsayabilirim sanırım. Diğer yandan Viyana‘nın Sultans Trail rotasının bitiş noktası olduğunu hatırlatmalıyım. Lafı daha fazla uzatmayacağım. Bu yazının konusu az önce bahsettiğim her şey! Yani, Freud, kahve ve Viyana!
Freud’la Bir Fincan Kahve
Freud’la Bir Fincan Kahve, ruh sağlığı alanında çok uzun bir süredir çalışmakta olan Brett Kahr tarafından kaleme alınan Psikanaliz Sohbetleri‘nin ilki. Kitap “ölüm-sonrası röportajlar” dizisi olarak en ünlü psikanalistlerin yeniden canlandırıldığı, hayatları ve çalışmaları hakkında sorulan sorulara samimi ve detaylı cevaplar verdikleri oldukça eğlenceli bir temaya sahip. Kitabın özgün adı Interview with Icons: Coffee with Freud. Freud’la Bir Fincan Kahve‘nin de içeriği temaya uygun olarak Freud’un sıklıkla uğrayıp kahve ve purosunu içtiği, gazetesini okuduğu Viyana’nın ünlü kafelerinden Café Landtmann‘daki (Universitätsring 4, 1. Bölge, Viyana, Avusturya) röportajdan oluşmakta. Çocukluğu, gençliği, çalışmaları, sosyal ilişkileri, pişmanlıkları ve daha pek çok konudan oluşan kitap 2018 yılı başında Sfenks Kitap tarafından yayınlandı.
Freud’la Bir Fincan Kahve kitabında psikanaliz üzerine pek çok konunun içilen 12 fincan kahve ile tarihsel bir çerçevede bölümlenerek aktarılmakta. Freud’a dair pek çok kişisel detayın da atıştırmalıklar, purolar ve likörlerle birlikte aktarıldığı kitabın giriş notu şöyle:
Sigmund Freud’un ölümünden yetmiş yedi yıl kadar sonra, onunla kahve içmenin müthiş ayrıcalığına sahip oldum.
Profesör Freud, her ne kadar ilk başta tereddüt ettiyse de sonunda benimle hayatı ve çalışmaları üzerine bir söyleşi yapmayı kabul ederek beni çok memnun etti.
Psikoloji, psikoterapi, psikanaliz öğrencilerinin yanısıra insan zihni ve tedavisiyle ilgilenenlerin ilgisini çekebileceğini umarak sohbetimizin makaslanmamış dökümünü sunuyorum.
Kitabın yayınlanması sürecinde küçük bir katkımın olması da elbette kitabı özel kılan bir diğer durum. Konusu itibariyle de çok zamandır okumak istediğim kitabın büyük bir bölümünü Datça yürüyüşünde okuyabildim. Kitabın kalan sayfalarını ise favori kahve mekanımda içeceğim kahveye eşlik etmesi amacıyla ayırdım. Kitabı okurken pek çok hayal de zihnimde döndü durdu. Bu hayallerin pek çoğu elbette Viyana üzerine kuruluydu. Kitapta bahsi geçen mekanlara dair tematik bir gezi ve rota oluşturmak oldukça eğlenceli olmaz mı?
Bu hayaller bir yanda olgunlaşmayı bekleyedursun, kitabın 8. fincan bölümünde Brett Kahr‘ın “Profesör Freud, yaşamöykünüzü sizden dinledikçe kararsızlığa kapılıyorum: Sizi hayatta kendine bir yol çizmek için çok çalışan biri olarak mı yoksa tüketici bir hırsla çabalayıp da başarılarından zevk duymakta zorlanan biri olarak mı görmeliyim?” yorumuna yine yazarın Freud’un bakış açısıyla kurguladığı cevabı aktarmak istiyorum; “Bu oldukça kişisel bir gözlem ama sorunuza cevap vereceğim. Kendime çok yüksek hedefler koyuyordum çünkü başarıya ulaşacağımı her zaman biliyordum.”
Psikanaliz Sohbetleri’nin ise ikincisi Winnicott’la Bir Fincan Çay (orjinal adı Tea with Winnicott) adıyla yine Sfenks Kitap‘tan çıkacak. Freud’la Bir Fincan Kahve kitabını özellikle psikanalize dair araştırmalar yapan, Freud çalışmalarına ilgi duyanlara rahatlıkla tavsiye edebilirim. Hatta tarihsel döneme ve bu dönemin dinamikleri içerisinde Viyana’ya dair de pek çok detay kitapta mevcut.