Karia Yolu (Carian Way)

Karia Yolu / Datça: Knidos – Murdala

Yayın tarihi: Kelime sayısı: 1476

2017 yılının Eylül ayında Bozburun sonrası Datça Yarımadası‘nda yürüyüşe başlamış ve Palamutbükü – Knidos etabının ardından Yazı Köy (Yazıköy)’deki Knidia Çiftliği‘ne geçerek Datça’nın Güney kıyılarındaki yürüyüşü sonlandırmıştım. Bu yıl ise Temmuz itibariyle Yazı Köy’e ve oradan Ali Somer Çiftliği olarak da bilinen Knidia Çiftliği‘ne uğrayarak Değirmenbükü‘nden Datça’nın Kuzey kıyılarını adımlamaya başladık.

Otobüs seferleriyle ilgili olarak şöyle bir güncelleme iletmekte fayda var. Normal şartlarda İstanbul – Datça arası otobüs yolculuğu ortalama 12 saat sürmekte. Ancak, ineceği yeri karıştıranlar, mola sürelerini uymayanlar, şirket çalışanlarının tutumları, yoldaki trafik ve jandarma kontrolleri, otobüsler için 3. köprünün zorunlu tutulması, yol ve trafik durumu gibi pek çok etken bu sürenin üzerine artı olarak eklenmekte. Dolayısıyla otobüs yolculuğu 15 – 16 saati bulabilmekte ve hatta geçebilmekte. Haliyle, 20.30’da hareket eden İstanbul – Datça otobüsü ertesi gün 13.00 sularında Datça Otogar’a ulaşabildi.

Datça’dan Yazı Köy’e

Knidia Çiftliği yazımda hem dolmuşlar hem de Yazı Köy’den çiftliğe doğru uzanan yolu görüntüleyebilirsiniz.

Datça’daki dolmuş hareket noktası şehir merkezinden 89. Sokak‘a taşınmış. Ana cadde üzerinden terminal istikametinde ilerlerken sağınızda sokak tabelasını görebilisiniz. Palamutbükü dolmuşlarıyla doğrudan Yazı Köy’e ulaşmanız mümkün. Yine bu dolmuşlar belirli zaman aralıklarıyla Yazı Köy’den sonra Knidos’a da uğramaktalar.

Geçtiğimiz sene uzun uzun köy ve civarındaki antik kalıntılar hakkında konuştuğum köylülerle bu defa rotalar ve yeni yollar üzerine uzun uzun konuştuk. Sohbet içerisinde Karia Yolu işaretlerinin yer aldığı patikalar dışında, Değirmenbükü‘ne başka yolların da açıldığını öğrendik. Bu arada kimi kaynaklarda Değirmenbükü‘nü Tekirbükü olarak da görebilirsiniz. Karia Yolu rotasına istinaden yerlilerin kullandıkları isimleri not etmenizde ve adres sorarken bu isimleri kullanmanızda fayda olacaktır.

Yürüdüğümüz etaplar Karian Trail kitapçığında Knidos – Değirmenbükü – Murdala – Mersincik (12) ve Mersincik – Karaköy (13) olarak geçmekte. İlk bölüm toplamda 18.6 km, ikinci bölüm ise 19.2 km uzunluğunda.

Knidia Çiftliği de rotaya yakın olduğu için eski yol üzerinden ilerleyip çiftliğe ulaştık, selamlaşma ve kısa bir molanın ardından Değirmenbükü üzerinden rotaya giriş yaptık. Bu bölgenin Knidos’a yakın olması sebebiyle kamp ve dalış yasağı mevcut. Bu nedenle Değirmenbükü’nden devam ederek Bükceğiz’e ulaşmanızı öneririm. Sınırın (Dil Burnu / Tekir Burnu ve Küçük Liman) sağında yer alan Bükceğiz (Bükceğiz Burnu / Poyraz Limanı) oldukça sakin ve güzel bir bölge.

Datça’nın Kuzey bölgesinin diğer bölgelere kıyasla daha sakin ve daha az yerleşime sahip olduğunu belirtmeliyim. Bükceğiz, Görmen, Murdala ve Mersincik ile ilgili internette pek bilgi bulmak mümkün değil. Diğer yandan, Temmuz dönemi nedeniyle de sıcaklık dikkat edilmesi gereken bir diğer konu. Bu nedenle bolca su taşımakta ve öğlen sıcağınını mümkün olduğu kadar molalarla değerlendirmekte fayda var.

Bükceğiz’den Murdala’ya

Bükceğiz’de bir balıkçı barınağı yer alıyor. Bölgede herhangi bir su kaynağı bulunmuyor. Deniz keyfi için gelen bir Bulgar aile ile karşılaşıp kısa bir sohbet etme imkanımız oldu. İkram ettikleri su ile sularımızı tazeledik. Bölge denize girmek ve kamp kurmak için oldukça ideal. Planlamamızı Mersincik’e göre yapmış olsak da ulaşımdaki aksilikler, hava sıcaklığı ve çanta ağırlıkları nedeniyle Murdala‘nın konaklama için daha uygun olacağına karar verdik. Bu nedenle Bükceğiz’de çok vakit harcamadan, kısa bir yiyecek, denize girme ve dinlenme molasının ardından Murdala’ya doğru harekete geçtik.

Bükceğiz – Murdala arası dar patikalardan oluşuyor. Deniz seviyesinden 250 metreye çıkıp son tepe sonrasında dik bir iniş gerçekleştirmek gerekiyor. Görmen Burnu boyunca ilerleyip son tepelik itibariyle koyun giriş bölümündeki yerleşim izlerini görmek mümkün oluyor. Murdala’da 3 adet işletme bulunuyor. Biz Kadir’in davetiyle çadırlarımızı orta alanda kuruyoruz. Ayrıca bizim dışımızda burada karavanla Fransa’dan gelen 3 kişi daha konaklamaktaydı. Kanlı Ay Tutulması‘nı da ışık kirliliği ve araç-insan gürültüsü olmadan bu koyda izlemiş olmaktan da oldukça mutluyum.

Ertesi sabah erkenden Murdala’dan Akçalı Limanı’nın yer aldığı tepeyi aşarak Mersincik’e doğru harekete geçiyoruz. Bu bölgede yer alan yazlıklar nedeniyle epey bir değişiklik söz konusu olmuş ve işaretlerin bulunması güçleşmiş. Biraz uğraş verdikten sonra dar patikaya giriş yapıp 230 metreye doğru sert bir çıkışa geçiyoruz.

Etabın kalan kısmı için en zorlu alan burası denebilir. İşaretler bazı noktalarda oldukça belirsiz olsa da patika oldukça net. Bu alanda telefonumun ekranını kırmış olmamın da etkisiyle daha da temkinli ilerlemek durumunda kalıyoruz. Son iniş itibariyle koy ve bir çiftlik kendini gösteriyor. Genişçe bir zeytinliğe olması sebebiyle bu bölge Zeytinlik ismiyle de anılmakta. Çiftlik rota dışında kalıyor ve tepe eteklerinden devam ediyor. Eski araç yolu üzerinden bir süre devam ettikten sonra Karia Yolu tabelası itibariyle orman içerisine geçiş yapıyor.

Bu noktada etaba ara verip Cumalı Köyü’ne doğru harekete geçiyoruz.

Cumalı Köyü Yazı Köyü ile Çeşme Köy (Çeşmeköy) arasında yer alan ve Palamutbükü / Knidos araçlarının geçiş yaptığı bir köy. Planımız buradan tekrar Datça’ya dönüş yapmak. Bu yol 40 metreden 418 metreye doğru çıkışın olduğu, eski bir araç yolu ve toplamda 12 kilometre uzunluğunda. Yolun ilk 4 kilometrelik bölümü çiftlik işleri ve ziyaretleri dışında pek kullanılmıyor. İlk yol ayrımı Murdala istikametine doğru ilerliyor. 8. kilometrede eski bir sarnıç ve sonrasında yine Murdala’ya doğru bir yol ayrımı var. Rota ise çiftlik ayrımından itibaren 19 kilometre boyunca deniz kıyısından Körmen’e (Karaköy) kadar devam ediyor. Datça’dan da yine Karaköy’e araçlar mevcut ve merkezden yaklaşık 8 kilometre uzaklığa sahip. Körmen Karaköy’den 3-4 kilometre uzaklıkta yer alıyor ve Datça’nın kuzey bölümünde yer alıyor. Burada Bodrum Feribot seferlerinin gerçekleştiği liman, restoranlar ve bir kamp alanı mevcut.

Tatilin kalan 2 gününde çadırımızı sabit olarak tutup Datça Merkez, köy pazarı ve önceki yürüyüşümde oldukça hoşuma giden Hayıtbükü gezilerini yaparak dinlenme sürecine geçtik. Bir sonraki hedef ise Körmen’den Akyaka’ya doğru adımlamak. Bu etaplar ise kitapçıkta Karaköy – Kızlan – Emecik, Emecik – Çakal, Çakal – Balıkaşıran – Bördübet, Bördübet – Löngöz, Löngöz – Karacasöğüt, Karacasöğüt – Çamlı Köyü, Çamlı Köyü – Gökçe – Akçapınar – Akyaka olarak bölümlendirilmekte. Bu etapların ardından artık Datça rotası bitmiş ve Akyaka – Bodrum bölümüne geçiş yapılmış olunuyor.

Şu sıralar her yerde badem hasatı yapılmakta. Ağaçlarda toplanmamış bademlere denk gelmek mümkün. Diğer yandan incirler de oldukça cezbedici görünmekte. Pazarda taze badem neredeyse tükenmişti, kilosu ortalama 60 TL civarından satılmaktaydı. Bu arada, yanlış hesap yapmamak adına alışveriş yaparken hazır paketleri tarttırmanızda fayda var. Genelde bu plastik paketlerde satılan bademler 600 gramlık olarak satılmakta.

Diğer yandan, köy dolmuşlarının hareket saatleri, mekanlar, turlar, kurslar, gezi önerileri ve daha pek çok bilgi için My Datça Android ve iOS uygulamasını kullanabilirsiniz.

Son olarak, Datça Tiyatro Festivali de yine yürüyüş sürecinde değerlendirebileceğiniz etkinliklerden biri.

Sözün özü, Datça’da yaşanır.

Hey! Bir dakika!

Yeni içeriklerden haberdar olmak ister misin?


Kayıt Ol!

Etiketler

Yorumlar

Yazıyla ilgili düzenleme gönder!