Görsel Kaynağı: Montreal Biosphere, Wikipedia
Aktüel

Biyosfer (Canlı Küre) Nedir?

Yayın tarihi: Kelime sayısı: 586

Fauna ve flora ile ilgili yazıda tanımlamaları yaparken biyosferde yaşayan canlılar ifadesini kullanmıştım. Peki, bu ifade tam olarak ne anlama geliyor? Biyosfer (ekosfer olarak da ifade edilebilir) yani canlı küre, Dünya’nın çevresinde bulunan henüz ayrışmamış olan tüm organik maddeler ve canlıların (insanlar, bitkiler, hayvanlar, bakteriler, mantarlar, protistler, karadaki ve okyanuslardaki tüm mikroskobik organizmalar) yaşamlarını sürdürdükleri kesimleri ifade etmekte ve ilk kez Fransız biyolog Jean-Baptiste Lamarck (1744-1829) tarafından kullanılan bu terim 1929 yılından bu yana kullanılmakta. Canlıların yaşadıkları bu alanın atmosferin 10.000 metre kadar yükseklik ve denizin 5.000 metreye kadar derinliğini kapsadığı düşünülmektedir.

Araştırmalar çerçevesinde atmosferin troposfer ve statosfer tabakalarında çeşitli bakteriler ve mantar sporlarına rastlanmıştır. Ek olarak Everest’in ~8.200 metre kadar yüksekliklerinde çeşitli kuş türlerinin ve 6.700 metre dolaylarında kara hayvanlarının varlıkları gözlenmiştir. Diğer yandan, toprağın derinliklerinde de yüzlerce metre derinliğe inildiğinde canlı türlerine rastlamak mümkündür. Elbette bu canlı çeşitliliği çeşitli doğal sınırlandırmalar çerçevesinde yaşam alanlarına sahipler. Örneğin, bitkilerin ortalama 6.200 metreye kadar olan yüksekliklerde yaşayabildiğini söyleyebiliriz. Aynı durum deniz otlarında (algae) da gözlemleniyor ve denizlerdeki bitki yaşamı bir kaç yüz metreden öteye gidemiyor. Biyosferi ilginç kılan da bu sınırlandırmalar çerçevesinde canlı türlerinin bu hareketliliği oluyor.

Yukarıda tanımını oluşturmaya çalıştığım, evrensel ekolojik sistem olarak da ifade edilebilecek biyosferdeki yaşamın diğer 3 alana da bağımlı olduğunu belirtmek uygun olacaktır. Peki, nedir bu alanlar ve etkileri nelerdir?

Hidrosfer (Su küre), bitki ve hayvanlara nem/su sağlar.
Litosfer (Yeryüzünün katı, cansız bölümü), üzerinde hayvan ve bitkilerin yetiştiği alanı oluşturur.
Atmosfer, canlılığın ihtiyacı olan gazları (azot, oksijen ve karbon dioksit) sağlar.

Biyosferin bağımlı olduğu alanlar çerçevesinde öne çıkan özelliğinin onu oluşturan canlılığın çok çeşitliliği ve düzensizliği olduğunu söyleyebiliriz. Gözlenen bu düzensizlik ve çeşitliliğe karşın bir anlamsızlıktan ve kargaşadan bahsetmek yanlış olacaktır. 1935 yılında botanikçisi Arthur C. Tansley bu ilişkiyi ekosistem adına verdiği birimlerle ifade etmiştir. Bu anlamda biyosferlerin kapalı ve kendi kendini düzenleyen, evrimleşen sistemler olduğunu da söylemek mümkündür. Biyosfer 2 ve BIOS-3 gibi yapay biyosferleri, potansiyel olarak diğer gezegen ve ayları da dahil bu tanım altında değerlendirebiliriz. Örneğin, Dünya’daki yaşama dair en eski kalıntılar 3.7 milyonluk bir geçmişe sahiptir. Dünyamızın 4.5 milyar yıl yaşında olduğunu da eklemekte fayda olacaktır.

İlerleyen süreçte ilgili daha pek çok içerikle konuyu genişletmeye çalışacağım. Son olarak, biyosfer ile birlikte biyosenoz ve biyotop terimlerinden de kısaca bahsedip yazı sonlandırayım.

Biyosenoz: Belirli bir ortamda yaşayan canlıların tümü.
Biyotop: Belirli bir ortamda yaşayan canlıların barındıkları ortam.

Kaynakça nedir?
  1. The Biosphere
  2. Biosphere, Wikipedia
  3. Evrim Kuramına Nükleer Fizikten Gelen Destek, sarkaç.org
Hey! Bir dakika!

Yeni içeriklerden haberdar olmak ister misin?


Kayıt Ol!

Etiketler

Yorumlar

Yazıyla ilgili düzenleme gönder!