Şehir sınırları dışında veya kimi durumda şehrin önemli bir dinamik ögesi konumunda olan ormanlar günlük yaşamda ihtiyaç duyulan suyun, temiz havanın ve gıda zenginliğinin karşılanmasının önemli bir parçası ve yürütücüsüdür. Günden güne azalan varlıklarına karşın erozyonu önler, suyu tutar, rüzgarın, soğuğun, sıcağın yıpratıcı etkisini azaltırlar. Ticari ormanlar aynı zamanda çevrelerinde yaşayan insanlara iş de sağlar. Ormanların yanı sıra çayırlar da hayvanların beslenmesi ve yaşamları için önemli bir diğer önemli parçadır ve yine insan eliyle günden güne zarara uğratılmaktadırlar. Tüm bu süreç sonunda biyolojik çeşitlilik sekteye uğramakta ve hatta pek çok tür ortadan kalkmaktadır. Endemik, endemik türler, alpin ve subalpin kuşak ile ilgili yazılar başta olmak üzere değindiğim bu değişimlere istinaden hayvan ve bitkileri (bakterileri de dahil ederek) belirten 2 ifadeden bahsetmek istiyorum; flora ve fauna. Baştan belirtmekte fayda var, flora ve fauna insan dışında var olan canlı biyolojik zenginlikleri belirtmektedir.
Fauna Nedir?
Belirli bir bölgede, devirde ve/ya biyosferde yaşayan hayvanların tümünü ifade eden fauna ekolojik olarak sınırlanabilir (bölge, ülke, alan ve benzeri) bir yaşam alanında bulunan hayvan türlerinin tamamını kapsar. Direy olarak da ifade edilen fauna tanımlandıkları sınırlar dahilinde ifade edilirler. Örneğin Türkiye’nin Örümcek Faunası Türkiye sınırları içinde yaşayan örümcekleri ve Jurassic Devri Sürüngen Faunası ise 199.6 milyon ile 145.5 milyon yılları arasında yaşamış olan sürüngenleri ifade etmektedir.
Türkiye sahip olduğu iklim özellikleri sebebiyle oldukça zengin bir faunaya sahiptir. Türkiye faunasına ait 160 memeli, 466 kuş, 120 sürüngen, 22 kurbağa, 127 tatlı su balığı, 384 deniz balığı olmak üzere toplam 1279 civarında omurgalı türü olduğu bilinmektedir.
Fauna dışında, direy ve hayvan varlığı da benzer ifade karşılıklarına sahiptir. Örneğin, Van Gölü evresinin hayvan varlığı gibi. çeşitlilik gösterir.
Flora Nedir?
Flora, belirli bir bölgedeki ve/ya biyosferdeki bulunan bitki türlerinin tümüne karşılık gelen, bitki topluluğu, bitki varlığı ve bitey olarak da ifade edilebilen bir terimdir. Florada bitkiler, tür, cins, familya, sınıf sırasına uygun olarak sınıflandırılır. Bu sayede yörenin tür zenginliği, tür sayısı ve endemizmi görülebilir. Yağmur ormanlarında yaşayan tüm bitki türleri ve Kaz Dağı bölgesindeki bitkiler flora için örnek gösterilebilir.
Bakterilen gibi tek hücreli canlılar da genellikle flora içinde değerlendirilir. İnsan vücudunda, ağız, bağırsak, deri gibi yerlerde yaşayan bakteriler, virüsler ve mantarlar gibi mikroorganizmalar da flora ifadesi dahilinde bölgesel olarak ifade edilebilirler. Örneğin bağırsak florası.
Belirli familyalara bağlı bitkilerin geniş ölçüde yayıldıkları alanlara flora bölgesi adı verilir. Flora bölgeleri kendi içlerinde alan ve kesim olarak daha küçük bölümlere de ayrılır.
Fransız botanikçisi Henri Gaussen yerküreyi 8 flora bölgesine ayırır1.
- Holarktik Bölge (Akdeniz ülkeleri dışındaki Kuzey Yarıküre)
- Akdeniz Bölgesi
- Hint-Afrika Bölgesi
- Adalar ve Büyük Okyanus Bölgesi
- Yeni Tropiklerarası Bölge
- Güney Afrika Bölgesi
- Antartik-And Bölgesi
- Avustralya Bölgesi
Türkiye Akdeniz flora bölgesi içinde yer almaktadır. Bu anlamda Türkiye florası üç alt bölge çerçevesinde değerledirilebilir.
- Anadolu’nun batısıyla güneyini kapsayan, diğer flora bölgelerinin etkisi sonucu oluşan Akdeniz Bölgesi. Tipik bitkileri makiler, otlaklar ve ormanlardır.
- Bozkır bitkilerinin ağırlıklı olduğu, ardıç, meşe, köknar, kavak ve çeşitli çam türlerinin yer aldığı İç ve Doğu Anadolu Bölgesi.
- Karadeniz kıyısını kapsayan, kızılağaç, akgürgen, meşe, kestane, ceviz, çınar, fındık ve çeşitli çam türlerinin yer aldığı Karadeniz Bölgesi.
Örneğin Trakya bölgesi flora bölgeleri açısından Davis, Istranca dağlarını Avrupa- Sibirya Bölgesi’nin Öksin sahasına, güney Trakya’yı Avrupa-Sibirya Bölgesinin Balkan bölümüne, Gelibolu Yarımadası’nı Akdeniz sahasına (Davis, 1965:16-17); Gaussen bütünüyle Akdeniz flora sahasına (Gaussen, 1954); Mattfeld, Orta Avrupa, Kolşik, Akdeniz ve Anadolu step vejetasyonunun bir arada bulunduğu bölgeye (Mattfeld, 1929:34); Turril Orta Avrupa ile Akdeniz arasındaki geçiş tipine (Turril, 1929:3); Regel bütünüyle Doğu Akdeniz Bölgesi’nin kuzey kısmına, Ergene Havzası’nı step sahasına (Regel, 1963:41) dahil etmektedir2.
Türkiye coğrafi şartları ve bulunduğu iklim kuşakları sebebiyle endemik türler yönünden de oldukça zengin bir floraya sahiptir. Bugüne kadar incelenip tanımı yapılan türlerinin sayısı 9.000 dolayındadır. Flora bölgeleri, endemik türler ve ilgili diğer konular çerçevesinde mümkün olduğunda bu zenginliğe dair yazılar yayınlamaya gayret edeceğim.
Kaynakça nedir?
- Yusuf Dönmez, Duran Aydınözü, Fatma Büyükoğlan, Ünal İbret. Floristik Bölgeler Açısından Trakya’nın Bitki Toplulukları (2012), İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü, Coğrafya Dergisi, s.25, p.1-13
- A.W. Küchler, I.S. Zonneveld. Vegetation mapping, The International Vegetation Map (Toulouse, France), p.443-445