Görsel Kaynağı: Endemic Species, originsafaris.com
Botanik

Endemik Nedir?

Yayın tarihi: Kelime sayısı: 908

Vatandaş Bilimi (Citizen Science) ile başlayan, botanik, taksonomi, bilimsel yöntem ve biyoçeşitlilik (biyolojik çeşitlilik) ile devam eden yazı serisine ek olarak Gezi Parkı‘nın gerçek sakinlerinin konu edildiği Gezi Parkımız! projesini aktarmıştım. Bu yazıda ise yine sıklıkla geçecek terimlerden biri olan endemik kavramına değineceğim.

Endemik Nedir?

Endemik kavramı kelimenin kökenine baktığımızda, en ve demos sözcüklerinin birleşiminden türediği aktarılmaktadır. Tıp, biyoloji ve filolojide farklı anlamlara karşılık bulabilmektedir.

Tıp tabiri olarak, belirli bir nüfus içinde her zaman var olan, dışarıdan herhangi bir etki olmadan belirli bir popülasyonda varlığını sürdürebilen -salgın olmaksızın- bir hastalığı tanımlamakta kullanılır. Filoloji çerçevesinde endemik, dilde bulunan bir kavramın başka bir dilde kavramsal bir karşılığa sahip olmamasını ifade eder. Bu gibi durumlarda kelime karşılığı olarak birden fazla kelime ile açıklama yapılması gerekir. Bizi bu yazı çerçevesinde asıl ilgilendiren ise endemik kavramının biyoloji bilimindeki karşılığıdır ve bulunduğu bölgenin ekolojik şartları nedeniyle sadece belirli bir bölgede yetişen/yaşayan, başka herhangi bir bölgede yetişme/yaşama ihtimali olmayan, bulunduğu bölgeye özgü hayvan ve bitki türlerini ifade eder1. Bu gibi durumlar iklim değişimleri ve izolasyon koşullarıyla ortaya çıkar. Kasnak meşesi (Quercus vulcanica) ve Anadolu Parsı (Panthera pardus tulliana) örnek olarak verilebilir.

Endemik Alan Nedir?

Endemik kavramını bir alan üzerinden ifade ettiğimizde ise karşılığı bir ada, bir yarımada, bir dağ veya birkaç metrekarelik bir bölge olabilir.

Yani endemik kavramını bir alan ile ifade ederek Türkiye sınırları içerisinde bulunan ve başka bir yerde yetişmeyen bitki ve hayvanları Türkiye endemikleri olarak ifade edebiliriz. Aynı şekilde İstanbul endemikleri, İstanbul’un endemik bitkileri şeklinde de pek çok bölgesel türü ifade etmemiz mümkündür.

Türkiye özellikle dar ve derin yarılmış dağlık ve korunaklı alanları sebebiyle bu bölgelerde lokalize oldukları gibi bir gölün kenarı, dağın bir yamacı gibi çok ufak alanlarda da yayılış gösterebilmektedirler. Ek olarak, Buzul Çağı (Pleistosen) iklim şartlarına göre yetişmiş ve yayılma imkanı bulmuş, günümüzde ise varlıklarını dağlık bölgelerde sürdürdüğü bilinen pek çok bitki türü bilinmektedir. Bu gibi varlıklarını koruyan türlerin yanı sıra yeni türlere de rastlanmaktadır. Belirli bir dağ veya silsile için endemik bitkiler açısından en zengin yer Amanos Dağları‘dır. Uludağ ve Kaz Dağı da yine endemik türler yönünden oldukça zengin dağlar arasındadır. Dağların yanı sıra Ermenek-Gülnar-Mut arası, Saimbeyli ve Maraş çevreleri, Van-Siirt-Bitlis ve Hakkari illerinin oluşturduğu bölge, Rize ve Artvin civarındaki yüksek alanlar, Gümüşhane ve Erzincan arası, Munzur Dağları ve Ilgaz Dağları, Sivas ve Çankırı çevreleri, Tuz Gölü çevresi yöresel olarak endemik türler yönünden oldukça zengindir.

Türkiye florası endemik taksonlarına ait 9677 lokasyonun flora bölgelerine göre dağılımı2
Flora Bölgeleri Yüzölçümü (%) Endemik Lokasyon Sayısı Endemik Lokasyon Oranı (%)
Akdeniz Flora Bölgesi 16,8 2557 26,3
Avrupa Sibirya Flora Bölgesi 18,5 1177 12,2
İran Turan Flora Bölgesi 64,7 5943 61,4
Toplam 100 9677 100,0

Türkiye florası endemik taksonlarına ait 9677 lokasyonun flora bölgelerine göre dağılımı2

Türkiye’deki endemik türlerin sayısı güncel araştırmalara göre 3000 dolaylarında olup oranının ise %34 civarında olduğu düşünülmektedir3. Avrupa ülkeleri endemik türler yönünden en zengin ülke Yunanistan olarak bilinmekte ve sahip olduğu endemik tür sayısının 800-1000 arasında olduğu belirtilmektedir. Sonrasında ise 400-500 aralığında türe ev sahipliği yaptığı düşünülen İspanya ve Sırbistan gelmekte. Türkiye’deki endemik tür sayısı Avrupa ülkeleriyle kıyaslandığında ülkenin endemik türler yönünden zenginliği daha iyi anlaşılmaktadır.

Ancak, ülkemizde yetişen bu endemik türler aşırı otlatma, bilinçsiz kesim ve söküm, herbisit kullanımı, çevre kirliliği, erozyon, ıslah çalışmaları, yangınlar, yapılaşma ve şehirleşme faaliyetleri, iklim değişiklikleri gibi nedenlerden dolayı tehlike altındadırlar. Bu gibi nedenlerden dolayı İstanbul nazendesi, Konya gaşağı (Tülüşah) gibi endemik türler yok olma tehdidi altındadır. Ayrıca tohumsuz bitki grupları üzerindeki araştırmalar da oldukça yetersizdir.

Kaynakça nedir?
  1. Türk Dil Kurumu, endemik, Son Erişim: 28 Haziran 2018
  2. Şenkul, Ç., & Kaya, S. (2017). Türkiye Endemik Biktilerinin Coğrafi Dağılışı. Türk Coğrafya Dergisi, (69), 109–120.
  3. Davis, P. H. (1965–1985). Flora of Turkey and the East Aegean Islands, 1–9. Edinburgh, UK: Edinburgh University Press.

    Davis, P. H. (1971). Distribution Patterns in Anatolia with Particular Reference to Endemism. (edlr.) Davis, P. H., Harper, P. C. and Hedge, I. C. Plant Life of South-West Asia, Edinburgh.

    Davis, P. H., Mill, R. R., and Tan, K. (1988). Flora of Turkey and the East Aegean Islands, Vol 10. Edinburgh,UK: Edinburgh University Press.

Hey! Bir dakika!

Yeni içeriklerden haberdar olmak ister misin?


Kayıt Ol!

Etiketler

Yorumlar

Yazıyla ilgili düzenleme gönder!